İLÇEMİZİN TARİHİ
Ulaşılabilen bilgi ve belgelerin ve bölge ile ilgili yapılan araştırmaların bize sunduğu imkânlar ölçüsünde, ilkçağlardan günümüze uzanan zaman diliminde Göksun ve çevresinin siyasi, idari, sosyo-kültürel ve ekonomik gelişim tarihini ele almaya çalışacağız.
Göksun, tarih boyunca Maraş'ın siyasi, idari ve kültürel etki alanında kalmıştır. Coğrafi konumu itibariyle daima geçiş yeri olmuş, iç Anadolu arasındaki intikal sahalarında yer almıştır.
Göksun'un eski ismi Roma, Bizans ve Haçlı kaynaklarında Cocusus, Cocussos, (Kokussos, Kokusos, Kokkusos), Cucusus (Kukusus, Kukusos, Latince yazılışı Koukousos-Cocussus), Ermeniler zamanında Coxon (Kokson, Koksen) ve Cosor şekillerinde geçmektedir. Haçlı seferleri sırasında Göksun'dan geçen haçlılar bu beldeden Cocson ve Cosor gibi adlarla bahsederler. B.Umar, Assa-assos kelimelerinin yerleşim, köy, kasaba ve kent anlamlarına geldiğini ancak gerçek anlamda Cocussos kelimesinin ne manaya geldiğinin bilinmediğini söyler. Osman Turan, Türklerin Anadolu'yu fethi sırasında Göksun'a Keysûn denildiğini belirtir. Ne var ki, Keysûn Adıyaman sınırları içinde tarihi bir yerleşim birimi olup Göksun ile alakası yoktur.
Göksun, 20. yüzyılın başlarındaki bir ifadeyle; "garben merkez-i kaza, cenûben Maraş ile Zeytun, şarken Elbistan ile Aziziye, şimâlen Haçin kazâlarıyla hemhudûd olup merkez-i kazâ ile Zeytun ve Aziziye'ye on ikişer, Maraş'a yirmi iki, Elbistan'a on altı, Haçin'e on dört saat uzaklığında ve otuz bir aded karyeyi hâvî"bir nahiye idi.
Göksun, denizden yüksekliği 1340 metre olup, özellikle Kahramanmaraş ve Kozan istikametine doğru ormanlarla kaplıdır. Geçilmesi güç dağların bulunduğu, kışların şiddetli geçtiği, konar-göçer taifenin hayvanlarını otlatacağı geniş yaylakların yer aldığı bir coğrafyaya sahiptir. 16. yüzyılda Göksun, Dulkadirli Ulusu'na mensup aşiretler tarafından yaylak olarak kullanılıyordu. Bu dönem kayıtlarında Göksun'un yaylak olarak kullanıldığına dair birçok örnek vardır. Mesela; "Cemaatı Subaşı Bayındır Nâhiyesi'nde kışlayub Göksun Karacadağ'ı yaylarlar, ziraat dahi ederler", "Cemaatı Bostancı Göksun'u yaylarlar","Cemaatı Haydarlu Kınık Nâhiyesi'nde kışlayub, Göksun'u yaylarlar".
1835 yılında Göksun'u ziyaret eden seyyahlardan Charles Texier; "yeşillikten tamamen yoksun killi dağlar ile çevrili alçak bir ova, herhangi bir otun bitemeyeceği killi bir tepe üzerine oturmuş küçük bir kasabadır","Göksun köyü, ağaç kütüklerinden yapılmış kulübelerden oluşan, her tarafı bataklık, hüzünlü bir yerdir"der.
1853 yılında Göksun'dan geçen seyyah Tchihatcheff, Göksun'u çıplak bir ovada 150 kadar kulübeden mürekkeb bir köy olarak zikreder. Nihayet 1906'da Göksun'u ziyaret eden Grothe burayı 50 evli (300 nüfus) bir köy olarak anlatır.
Cenup'ta Türkmen Oymakları adlı eserin müellifi 1931 yılında ziyaret ettiği Göksun'un 500 evden meydana geldiğini belirtmektedir.
İLÇEMİZİN COĞRAFİ YAPISI
İklim ve Bitki Örtüsü
Akdeniz iklim kuşağında yer almasına rağmen Toroslar'ın olumsuz etkisi ve yükseltiden dolayı, Göksun' da deniz etkisi görülmez. İlçede yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve kar yağışlı olan Akdeniz yakını dağ iklimi görülür. İlçemizde Akdeniz yağış rejimi görülür. En fazla yağışı kış ve ilkbahar mevsimlerinde, en az yağışı ise yaz mevsiminde alır.
Göksun ilçe sınırları içerisindeki hâkim bitki örtüsü steptir. Göksun İlçesinin Batı kısımlarında, Akdeniz' e bakan yüksek dağ yamaçlarına yıllık yağışın çok olduğu yerlerde (1500-2000 mm) Karadeniz ikliminin etkisi görülür. Buralarda yaz kuraklığı pek olmaz. Karadeniz' e özgü bitki türlerinden porsuk, kayın, gürgen, kızılağaç, mürver benzeri bitkiler bu alanlarda doğal olarak yetişmektedir.
Bölgemiz, ardıç türünden sedir ve karaçam türlerine kadar bir çok türü barındıran ormanlara sahiptir. Ormanlık alanlar ağaç türleri itibariyle en fazladan en aza doğru şöyledir: Ardıç, meşe, ibreli ardıç karışımı, karaçam, ibreli yapraklı ardıç karışımı, göknar, sedir ve kızılçam.
Akarsular ve Göller
İlçe sınırları içinde herhangi bir doğal göl yoktur. Çardak kasabası ve Kamışçık köyünde birer gölet bulunmaktadır. Ayrıca ilçenin Kuzey doğusunda bulunan Adatepe Barajı ve Değirmendere kasabasındaki 1 adet gölet bulunmaktadır.
Göksun Ovası' ndan geçen Hurman çayının kollarından olan Törbüzek ve Kömür akarsuları bulunur. Bu akarsularda Törbüzek çayında % 25, Kömür çayın da ise % 75' lere varan oranlarda, Temmuz ve Ağustos aylarında, su azalması görülmektedir. Ovanın orta kısmında, bu akarsular üzerinde, DSİ tarafından sulama kanalları ve sulama pompaları yaptırılmıştır. Bu sayede, ovanın büyük bir bölümünde sulu tarım yapılmaktadır. Törbüzek ve Kömür akarsuları üzerine DSİ tarafından yapılan regülatör, pompa istasyonları ve kanallar şunlardır:
a) Regülatörler :
1. Kömür Regülatörü
2. Törbüzek Regülatöre
b) Pompa istasyonları :
1. Kuşoğlu Pompa İstasyonu
2. Arslanbey Pompa İstasyonu
c) Kanallar :
1. S1 Ana Kanalı: Uzunluğu 14600 m' dir. 13150 m. Kaplamadır.
2. S2 Ana Kanalı: Uzunluğu 11125 m' dir. 8800 m. Kaplamadır
3. S3 Ana Kanalı: Uzunluğu 3505 m' dir. Tamamı kanalettir. Maksimum debi 215 L/S
4. S4 Ana Kanalı : Uzunluğu 1800 m' dir. Tamamı kanalettir. Maksimum debi 106 L/S'dir.
5. S5 Ana Kanalı : Uzunluğu 2750 m' dir.
6. S6 Ana Kanalı : Uzunluğu 8925 m' dir. 2400 m. kaplama olmak üzere maksimum debi 440 L/S' dir.
7. S7 Ana Kanalı : Uzunluğu 10250 m'dir.9325 m kaplamadır.
Toplam 217885 m. Sulama kanalı , 91135 m. Servis yolu , 92765 m. Drenaj kanalı , 19980 m. Kuşaklama kanalı , 29 adet yer altı kuyusu bulunmaktadır.